Engelliler ve Yaşam
   
 
  Antisosyal Olmak
Kuş gribi, tavuk mikrobu, kene derken eh birde domuzumuz eksikti
Öyle böyle değil domuz gribi bizi de etkisi altına aldı. Zaten sosyallikten uzaklaşma eğiliminde olan bizler… Olduk mu? anti sosyal
            Uzaktan selamlaşmalar
            Maskeyle dolaşmalar
            Her saat başı, elleri yıkamalar
Hatta sıvı sabunun markasıyla hava atmalar... sarılmamak, eşyaları devamlı dezenfekte etmek, bu sıraladığım her şey insanı insandan uzaklaştırmak değil de nedir? Sadece kendini düşünen bencil insan topluluğu oluşturmaya başladık.
            Geçen gün yeğenimin okulunu aradım sayın müdür beyle kısa bir telefon görüşmesi yaptım.
__’’ yeğenimi eve göndermişsiniz ama o grip değil ki!’’dedim. Telefondaki ses tonu kasıntı ve çokbilmiş olduğundan, sayın çokbilmiş müdür beyin cevabı da ona yakışır biçimde __”hafifte olsa eğer burnu akıyorsa, okulumuzu, bunca insanı tehlikeye atamayız ne zaman düzelirse o zaman gelsin’’dedi
__’’ peki ya sınavları varsa’’
_’’ bir dilekçe yazarsanız onu tekrar öğretmenleri sınava alır’’
__’’ ama dershaneye gidebilen bir çocuk neden okuluna gidemiyor’’
__’’olmaz hanımefendi… Olmaz sağlık bu oyun değil! Hatta tam sağlık raporu olmadan okuluma giremez. Bizleri de tehlike altına sokmayın’’
Olayın en güzel yanını yine çocuklar yaşıyor. Geçen gün arkadaşımın kızı okula gitmemek için derste öksürmeye başlamış matematik öğretmeni hemen öğrenciye izin kâğıdı doldurup “tam düzelmeden okula gelme” demiş. Ağlanacak halimize kahkahalarla güldüm. Türk çocuklarının zekiliğine bir kez daha hayran kaldım. Eğitimde acaba kimler kimleri nasıl eğitiyor örgenci mi, öğretmeni? Öğretmen mi öğrenciyi? ....
            bir domuz gribi girdi güzel ülkeme işte canı sıkılan 2 gün iş yeri hekiminden 1 gün idari izinden eh birde hafta sonu ekleyerek şöyle domuz gribine teşekkür edip __’’ şöyle bir tatil yapayım burnum mu akacak ne ?’’domuz gribini anlamaya çalıştıkça bir grup kendini zeki sananlarla bir grup korkanlar  olarak ikiye bölündüğünü gördüm..Zeki olanlar ne okul ne iş umurlarında olmadan hayatın tadını çıkaran, korkularıyla yaşayan grup ise hem okulda hem iş maskeli mücadeleye devam ediyor
tokalaşmak, sarılmak bir yana kalsın hoş sohbetten bile korkan bir grup toplum  ruhen bitik ama görevlerinin başında .Bakıyorum anti sosyaller çoğalmaya başlamış sinirli, mutsuz korkak..
Etrafıma bakıyorum toplum içinde yalnızlık ve korkular  almış başını gidiyor
Aslında güzel ülkemin güzel insanları evrim geçiyor. Nerede o Anadolu sıcaklığıyla kucaklaşma nerede o içten hoş geldinler.
            bir domuz gribi girdi güzel ülkeme radyo , televizyon, basın yayın bir şeyleri hareketlendirirken bir şeyleri susturdu....
            domuz gribi sende hoş geldin aramıza çok fazla sosyaldik ya ,  sayende olduk anti sosyal...
 
Selma Gürbey Taşdelen
 
17.10.1970 İstanbul/Şişli doğumlu Selma Gürbey Taşdelen, 1983 yılında geçirdiği ameliyat sonucu, ortaokul son sınıfa geçtiği yıl %80 engelli olmuştur.
*
Engellerden dolayı okulu yarım bırakmak zorunda kalmıştır. Fakat 1995 yılından sonra iş hayatının içine girmiş, çalışırken bir yandan da dışarıdan okulunu okumuştur.
*
Anadolu Üniversitesi AOF Halkla İlişkiler mezunu ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi son sınıf öğrencisidir.
*
Kamuda Halkla İlişkiler Uzmanı olarak çalışmaktadır.
*
Evli ve bir çocuk annesidir.
*
Tekerlekli Sandalye kullanıyor olmasına rağmen sosyal hayatın içinde aktif olarak yer almakta ve kendi gibi engelli arkadaşlarına yardımcı olma gayretiyle birçok sosyal doku projesi içerisinde yer almaktadır.
Emine Zaimoğlu Yapıcıer
 
Emine Zaimoğlu Yapıcıer 21/12/1971 doğumlu. Nişantaşı Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesi resim bölümünü okudu. Resime olan düşkünlüğü çocukluk yıllarında başladı duygularını iç dünyasındaki heyecanını tuvale yansıtarak kendini ifade etti. Konuşmadan anlatabileceği hislerini mutluluğunu bazen de içindeki kaosu hayata haykırabileceği tek araç olarak gördü. Asrın çocuk evinde iki dönem resim öğretmenliği yaptı. Türkiye genelinde yapılan resim yarışmasında okuluna birçok ödül kazandırdı.
*
% 60 görme kaybı yaşayınca hayata ve tüm çevreye küstü ,onu tuvale bağlayan yegane neden doğanın renklerini silik görmek hissettiği en kötü duyguydu. Çok değerli arkadaşlarının ve ailesinin yardımıyla seramik yapmaya başladı. Bu yeniden hayata başlamanın ilk adımı oldu.
*
Birleşik Fon Bankasında çalışan Emine Zaimoğlu hem iş hayatındaki başarısı hem de hafta sonları kendi geliştirdiği yöntemle resim yaparak tüm olumsuz düşünceleri yok edileceğinin bir örneği olarak kendini gösteriyor.
*
Hayatta başarılamayacak hiçbir şey yoktur sadece yaşamı sevmek gerekir diyen sanatçının asıl amacı resimlerin satılıp; bunların gelirini görme engelli olan sağlığına kavuşabilecek maddi durumları olmayan ailelere yardım edebilmek.…
*
”Bir kitapta sen oku” kampanyasında kendi seslendirdiği şiir,hikaye ve makaleleri bulunan sanatçı tüm duyarlı insanlara seslenerek ”bir kitapta sen oku” kampanyasına davet ediyor..
 
Bugün 2 ziyaretçi (47 klik) kişi burdaydı!
Engelliler ve Yaşam Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol