Futbol aşkı engel tanımaz,
Tek ayaklı kramponlar Hasan Doğan anısına sahadalardı.
2003 yılında kurulan bu kulüpte 2005 yılında başkanlık görevini aldığımda da lisanslı bir sporcu olarak engelli sporuna katkı sağlamak için çalıştığım ekip arkadaşlarımla elimizden geleni yaptık. Özel hayatımdaki yoğunluk, evlik ardından bebeğim de bu başkanlık döneminde gerçekleşti. Demiştim ya 17.’nin uğurunu yaşadım. Kulüp tüm yönetici arkadaşlarımızla elimizden geldiğince yükseltmeye çalıştık. Ampüte Futbol takımımız bu dönemde kuruldu, Gençlik Spor İl Müdürlüğüne üyeliğimiz, Bedensel Engelliler Federasyonuna üyeliğimiz de bu dönem içinde gerçekleşti. Bir ara kulüp ismimizin bir başka kulüp tarafından yanlışlıkla kullanılıyor olmasından kaynaklı etkinliklerimizde duraklama oldu fakat bu sorunu da bir süre sonra aşıp yolumuza devam ettik. Türk Milli Ampüte Futbol takımına kulübümüzden 2 sporcu arkadaşımızı da bu dönemde gönderdik. İstanbul Özürlüler Spor Kulübü derneği olarak her yıl katıldığımız Avrasya Maratonuna da 30 sporcumuz ve üyelerimizle; bebeğim karnımda, eşim tekerlekli sandalyemi iterek katılmaktan da geri kalmadım.
Sporla rehabilitasyonu hayatım boyunca hep önemsemişimdir. Herkesin spor yapması gerektiğini düşünürüm ve dışarıya ilk çıkmaya başladığımda tanıştığım sporun bana kattıklarını anlatmakla bitiremem. Tekerlekli sandalyede basketbol oynarken de, yüzme yaparken de, tekerlekli sandalye foklör ekibinde bir ilk olurken de kendimi hiç engelli hissetmedim. Sporun içinde engel yok. Bu yüzden sporun önemi ile ilgili bir yazı yazacak olsam sizlere sayfalara sığmaz.
Son derece güzel bir dönemdi fakat minik bebeğimin doğması ile birlikte hayatımdaki önceliklerim değişti bir dönem. Küçücük minicik bir bebek benim ilgime sevgime ihtiyacı vardı. Ben gönüllü çalışmalarıma bir süre ara verip onunla ilgilenmeliydim. Bebeğimin bu dönemleri gelip geçici, bir daha geri gelmeyecek ama gönüllü sosyal projeler hep devam ediyor ve ben biraz ara verip sonra yeniden büyük bir enerji ile bu çalışmalarıma dönebilirdim. Ve öyle yaptım. Hem yöneticilik, hem başkanlık görevlerimi bırakıp, sosyal hayatımı minimum düzeye indirip hem eşimle, hem bebeğimle ilgilenmeye başladım. Bebeğim 1,5 yaşına gelene kadar bu ilgimi en üst düzeyde tuttum fakat artık onun büyüdüğüne kanaat getirip uzak duramadığım sosyal çalışmalarıma ufak ufak geri dönmeye başladım. (yeni yeni) Tabi eskisi kadar yoğunlukta değil !
İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Derneğinin (İsös) de bu arada başarılarını takip edip, elimden geldiğince yardımcı olmayı kendime görev bildim.
Perşembe günü İsös yönetimden bir telefon aldım. 31 Ekim 2008 Cuma günü Eminönü Sosyal Tesislerinde verilecek akşam yemeğine davet edildim. Bu yemeğin organizasyonunu birlikte geçtiğimiz yönetimde görev aldığımız şu anda görevde olmayan eski yönetici arkadaşım Sayın Hayri Köse veriyordu. Aynı gün kendisinden de telefonla davet aldım. Beni de Cuma günü aralarında görmek istediklerini söylediler. Onur ve gurur duyarak davetlerine iştirak edeceğimi belirttim. Teşekkür ederek telefonu kapattım.
Engelli Futbolu olmak üzere Sosyal sorumluluk projelerine büyük önem veren Merhum Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan anısına Ankara’da düzenlenen Ampute Futbol Turnuvasında, İstanbul’u temsilen katılan İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Ampüte Futbol takımı başarılı bir performans göstererek dereceye girmesinden dolayı böyle bir yemek organize edildiğini öğrendim. Daha önce basın ve isös’ün web sayfası www.isos.org.tr adresinden takip ettiğim turnuva ve sonuçları beni birkez daha memnun etti. Sporcu arkadaşlarımı tebrik etmek için bile olsa bu yemeğe mutlaka katılmak onların yüzündeki mutluluk gülücüklerini görmek istedim. Gerçekten de beklediğim gibiydi bu gencecik yürekler turnuvadan dönmenin heyecanı ve yaşadıkları anının mutluluğu içindeydiler.
''Tek ayaklı kramponlar Hasan Doğan anısına sahaya'' sloganı altında 150'ye yakın ampute futbolcusunun mücadele ettiği karşılaşmada İstanbul Özürlüler Spor Kulübü derneği de 25 sporcusu ile katılmış, İstanbul’u temsilen katılan tek kulüp olmanın ayrıcalığı, onuru ve gururunu da bir kez daha yaşamıştır. Ne demişler “Futbol aşkı engel tanımaz”
Akşam yemeğine katılan İstanbul Özürlüler Spor Kulübü derneğinin sporcuları, yöneticileri,üyeleri ve spora gönül verenler yemeklerini yiyip, sohbet ederek çok güzel bir gece geçirmişlerdir. Basın ve Medyanın da ilgi gösterdiği yemekte bol bol fotoğraflar çekilip, röportajlar yapılmıştır.
Program sonunda sporcu arkadaşlara teşekkür belgesi, spora destek veren gönüllü sporseverlere de plaketleri sunulmuştur.
Bu güzel günden geriye anılarımızda yaşayacak güzellikler ve elimizde bizleri unutmayan yeni yönetimin hazırladığı plaketlerimiz kaldı. Şu anda masamın üzerinde duran plakete bakıyorum. Bu güzel organizasyonu düzenleyen, emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum ve üstün başarı gösteren Ampüte Futbol takımının da başarılarının devamını diliyorum.
Saygılarımla,
Selma Gürbey Taşdelen
04.11.2008