Engelliler ve Yaşam
   
 
  Engelliler için yazılmış Cuma Hutbesi

Engelliler için yazılmış özellikle Ramazan ayında okunan

Cuma Hutbesi

 

Sayın okuyucularım, bu yazımda sizlerle özellikle içinde bulunduğumuz Mübarek Ramazan ayında her Cuma günü değişik camilerde okunan engelliler ile ilgili bir hutbeyi paylaşmak istiyorum. Bu hutbe benim içinde bulunmaktan her zaman onur ve gurur duyduğum yıllarca severek çalıştığım genç nesli ve toplumu bilinçlendirmeyi hedefleyen halende süren ÖSHA (Özürlülerin Sosyal Hayata Adaptasyonu yada Toplunun Özürlülere Adaptasyonu) Projesi  çerçevesinde yazılmıştı. Bu hutbenin yazılması ve camilerde okutulması yönünde Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan görüşmelerimiz neticesinde olumlu görülerek 2002 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği değerli hocalarımızdan biri tarafından ÖSHA Projesinde bizlerin genç nesillere bilgi verirken okuduğumuz bir yazıdan da esinlenerek ve kendi bilgilerini de katarak yazmıştır. Bu bağlamda yıllarca eğitim aldığımız ÖSHA Proje lider hocamız Marmara Üniversitesi öğretim üyesi, psikolog dr. Nevin Eracar hanımefendiye de saygı ve sevgilerimi göndermek istiyorum. Ondan almış olduğumuz değerli bilgiler, psiko drama, süpervizyonun bizlere kattığı faydaları bu eğitimi almış kişiler en iyi bilecektir. Öyle güzel şeyler öğrendik ki kendilerinden, öyle güçlü bir grup içindeydik ki! gizli bir bağla bağladı bizi kan bağı olmadan akraba gibi olduk ve Sayın hocamız Nevin Eracar da bizim için her zaman görmesekte büyük bir sevgi ile sevdiğimiz özlemini hep içimizde hissettiğimiz kişi olarak kalacaktır.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Muhterem Mü’minler...

 

Bildiğiniz gibi bu dünya imtihan dünyasıdır. Cenabı Hak kullarını iyilikler ve güzelliklerle imtihan ettiği gibi, sıkıntı ve felâketlerle de imtihana tabi tutmaktadır. Şükür ve sabır imtihanını güzellikle verebilenler Cenab-ı Hakkın Rızasına ve kendileri için hazırladığı Cennete nail olacaklardır. Allah’a şükürler olsun, sağlık ve afiyet içinde yaşıyoruz. Sayısız nimetler içerisinde hayatımızı devam ettiriyoruz. Kitabımızda “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız saymakla bitiremezsiniz”, buyuruluyor. Ama şöyle bir düşünelim... Çevremizde bizim eriştiğimiz nimetlere erişemeyen, bizden tamamen farklı olan özürlü kardeşlerimiz var. Sağır, dilsiz, âmâ, kötürüm ya da beyin özürlü kardeşlerimiz... Gerçekten zorlu bir sabır imtihanı geçiren kardeşlerimiz... Acaba bu kardeşlerimizden ibret alabiliyor muyuz? Bu kardeşlerimize karşı görevlerimizi tam anlamıyla yerine getirebiliyor muyuz? Biz bu hutbemizde bizden farklı hayat yaşayan özürlü kardeşlerimizi ele almak istiyoruz.

 

Peygamberimiz (s.a.v.), görme özürlü bir Müslüman olan İbni Ümmi Mektum sebebiyle Allah tarafından uyarılmadı mı? Peygamberimiz bir müşrikin İslam’a girmesi için konuşurken görme özürlü İbni Ümmi Mektum gelmiş, Efendimiz onunla yeteri kadar ilgilenmemişti. Bunun üzerine uyarı niteliğindeki Abese Suresinin ilk ayetleri indirilmişti. Bu olaydan sonra Efendimiz görme engelli bu Müslümanı gayet güzel bir şekilde karşılıyor “Ey kendisi sebebiyle Allah’ın   bana uyarıda bulunduğu kişi!...Hoş geldin”, Yani, özürlülere karşı yeteri kadar duyarlı olmamak, ilâhi uyarıya sebep olmuştu. Bu durum bize ders olmalı ve engellilere karşı görev ve sorumluluklarımızı düşünmeliyiz. Peygamberimiz, dünya açısından bizden farklı hayat yaşayan dul, yetim, kimsesiz, gariban, yoksul ve engelli kişilere bakıp Allah’a şükretmemizi tavsiye ediyor. Peygamberimiz, bizden farklı olan engelli kardeşlerimize karşı İslâm Kardeşliği görevlerimizi hatırlatıyor. Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Müslüman Müslüman kardeşine haksızlık yapmaz. Onu hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Kardeşini hor ve hakir görmez. Bir kişinin din kardeşini küçümsemesi, ona günah olarak yeter.” Hiç düşündük mü? Çoğu zaman cami önlerinde gördüğümüz engelli kardeşlerimiz nasıl yaşıyor? Niçin onları sahipsiz bıraktık? Niçin dilenecek durumda bıraktık engelli kardeşlerimizi?... Göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen, koşamayan, bizler gibi anlayıp konuşamayan, uzun süre oturup dikkatini toparlayamayan, içinde olup bitenleri bizler gibi açıkça anlatamayan, yani halkın, toplumun kör, sağır, sakat, geri zekâlı ve deli dedikleri kişiler! Hep kendilerinden uzak durduğumuz, aramıza almadığımız... Birlikte olmayı başaramadığımız kardeşlerimiz... Hatta bazen dışlayıp küçümsediklerimiz ve alay ettiklerimiz... Acaba onlar nasıl bir hayat yaşıyorlar? Şöyle bir düşünelim...

İsterseniz kısa bir süre gözlerinizi kapatın ve sanki hiç açılmayacaklarmış gibi dolaşmaya çalışın çevrenizde... Bazı ihtiyaçlarınızı kapalı bir gözle karşılamak için uğraşın. Sonra gözlerinizi açın ve görmeden yaşarken neler hissettiğinizi hatırlayın... Görme engelli olan kardeşlerimizin ne kadar zorlu bir hayat yaşadığını düşünün.

 

Bir süre için kulaklarınızı iyice tıkayın... Sesleri duymadan insanların arasında olmak için bir deney yapın. Düşünün bir kere... Bir sandalyeye oturun ve oradan bir süre hiç kalkmayın. Kalkamadığınız hayal edin. Başkalarından bir şeyler için yardım istemek zorunda olmak nasıl bir duygu? Bunu anlamaya çalışın. Bakalım içinizde neler birikecek dışa vuramadığınız ve sizde nasıl bir sıkıntı yaratacak bütün bunlar. Eğer bu deneyleri yaptıysanız, aramıza katılamayan özürlü kardeşlerimizin çektikleri güçlükleri artık biliyorsunuz, demektir...

 

Ve yine gayet iyi biliyorsunuz ki engelli olmayı o kardeşlerimiz seçmediler. Bunu onlar istemediler. Rabbim onları böyle bir imtihana tabi tuttu. Rabbim engelli kardeşlerimizi sabır imtihanına tabu tuttu. Bu durum onlar için bir ceza değil, sabırları sebebiyle Cennete girme vesilesidir. Bütün insanlık için bir ders ve ibret vesilesidir.

 

Yüzümüze, saçlarımıza ve tenimizin rengine bakalım. Hiçbiri bizim seçtiğimiz şeyler değil. Boyumuz, gözlerimizin rengi, hatta adımız bile hayatta hazır bulduğumuz şeyler değil mi? Tüm bunlar başka türlü olabilirdi. Eksik olabilirdi. Aynaya bakamayabilirdik... Annemizin bizi çağıran sesini duyamayabilirdik. Biz de engelli olabilirdik. Ama Rabbim bize iyilikler, güzellikler, nimetler verdi. Şükredelim diye.. Bu nimetlere erişemeyenlere bakıp ders ve ibret alalım diye... Şimdi Rabbimizin üzerimizdeki nimetlerini düşünelim... Bütün bu imkânlar sebebiyle ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlayalım ve bu şansı yakalayamayan kardeşlerimiz için ne yapabileceğimizi düşünelim. 

 

Çok şey gerekmiyor aslında!.. Yalnızca engelli kardeşlerimizi olduğu gibi kabul etmek, onlara aramızda yaşama, varolabilme şansı tanımak, gerektiğinde yaşamlarını kolaylaştırmak için destek olalım. Ve tabi dost olalım!.. İşte hepsi bu!... Özürlü, engelli, yada adı her neyse bizden farklı doğmuş veya gelişmiş bir dost bulalım ve onu tanımaya çalışalım!...

 

Peygamberimiz “Sizler, ancak içinizdeki güçsüz kişiler sebebiyle yardıma ve rızka nail oluyorsunuz”, buyuruyor. İlahî yardıma erişebilmek için... Bol rızka kavuşabilmek için özürlü, engelli ve güçsüz kardeşlerimize el uzatmak zorundayız. Destek olmak zorundayız. İslâm kardeşliğinin gereği budur. “Kim din kardeşine yardım ederse Allah da ona yardım eder. Kim din kardeşinin derdine derman olursa Allah da kıyamet günü onun derdine derman olur. Kim din kardeşinin ihtiyacını görürse Allah onun en çok muhtaç olduğu zamanda onun ihtiyacını görür.”

 

Gelin Kardeşlerim... Özürlü/engelli kardeşlerimizin elinden tutalım. Onlara gönülden destek olalım... Engellilerin istihdamı konusunda yardımcı olalım. Onları kardeş gibi bağrımıza basalım... Engelli kardeşlerimin de can taşıdığını, onların da insan olduğunu unutmayalım. Onların yeterli eğitim alabilmeleri için yardımcı olalım. Bu konuda çalışma yapan hayır kuruluşlarına ve belediyelere destek verelim. Toplumun bu konuda duyarlı ve bilinçli olması için gayret sarf edelim. Böylece Allah’ın rızasına ve Peygamberlerimizin Şefaatine nail olalım...

 

Saygılarımla, Allah her zaman yar ve yardımcımız olsun. (AMİN)

 

Selma GÜRBEY TAŞDELEN

03.10.2007 

 

 

Selma Gürbey Taşdelen
 
17.10.1970 İstanbul/Şişli doğumlu Selma Gürbey Taşdelen, 1983 yılında geçirdiği ameliyat sonucu, ortaokul son sınıfa geçtiği yıl %80 engelli olmuştur.
*
Engellerden dolayı okulu yarım bırakmak zorunda kalmıştır. Fakat 1995 yılından sonra iş hayatının içine girmiş, çalışırken bir yandan da dışarıdan okulunu okumuştur.
*
Anadolu Üniversitesi AOF Halkla İlişkiler mezunu ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi son sınıf öğrencisidir.
*
Kamuda Halkla İlişkiler Uzmanı olarak çalışmaktadır.
*
Evli ve bir çocuk annesidir.
*
Tekerlekli Sandalye kullanıyor olmasına rağmen sosyal hayatın içinde aktif olarak yer almakta ve kendi gibi engelli arkadaşlarına yardımcı olma gayretiyle birçok sosyal doku projesi içerisinde yer almaktadır.
Emine Zaimoğlu Yapıcıer
 
Emine Zaimoğlu Yapıcıer 21/12/1971 doğumlu. Nişantaşı Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesi resim bölümünü okudu. Resime olan düşkünlüğü çocukluk yıllarında başladı duygularını iç dünyasındaki heyecanını tuvale yansıtarak kendini ifade etti. Konuşmadan anlatabileceği hislerini mutluluğunu bazen de içindeki kaosu hayata haykırabileceği tek araç olarak gördü. Asrın çocuk evinde iki dönem resim öğretmenliği yaptı. Türkiye genelinde yapılan resim yarışmasında okuluna birçok ödül kazandırdı.
*
% 60 görme kaybı yaşayınca hayata ve tüm çevreye küstü ,onu tuvale bağlayan yegane neden doğanın renklerini silik görmek hissettiği en kötü duyguydu. Çok değerli arkadaşlarının ve ailesinin yardımıyla seramik yapmaya başladı. Bu yeniden hayata başlamanın ilk adımı oldu.
*
Birleşik Fon Bankasında çalışan Emine Zaimoğlu hem iş hayatındaki başarısı hem de hafta sonları kendi geliştirdiği yöntemle resim yaparak tüm olumsuz düşünceleri yok edileceğinin bir örneği olarak kendini gösteriyor.
*
Hayatta başarılamayacak hiçbir şey yoktur sadece yaşamı sevmek gerekir diyen sanatçının asıl amacı resimlerin satılıp; bunların gelirini görme engelli olan sağlığına kavuşabilecek maddi durumları olmayan ailelere yardım edebilmek.…
*
”Bir kitapta sen oku” kampanyasında kendi seslendirdiği şiir,hikaye ve makaleleri bulunan sanatçı tüm duyarlı insanlara seslenerek ”bir kitapta sen oku” kampanyasına davet ediyor..
 
Bugün 23 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!
Engelliler ve Yaşam Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol